İnsanlığın var olduğu günden bu yana birçok devlet kurulmuş,
yaşamış ve varlığını yitirmiştir. Toplumsal bağlara sahip insanlar dünyanın
farklı coğrafyalarında farklı siyasetler, farklı devlet yönetim şekilleri
izlemiştir. Devletin nasıl oluştuğunu anlatan teorilerin ortak yanı insanlığın
mutluluğunun ve toplum huzurunun devletin varlığında önemli bir yere sahip
olduğudur. Dünya tarihine yön vermiş devletlerde yaşayan bilginler de
bulundukları hayat şartlarına göre birbirlerinden farklı düşünceler üreterek insanlığa
hizmet etmeyi amaçlamışlardır.
Sokrates
(İnsanların
Kanunları)
İlk Çağ düşünürlerinden Sokrates’ in ideal devlet yönetim
felsefesinin özünü “İnsanların koyduğu kanunlara, tanrıların kanunlarından daha
çok değer vermek “ oluşturmaktadır. Sokrates Grek devletleri döneminde
yaşamıştır. Bu dönemde kendisini tanrılaştıran krallar insanları yönetmiştir.
Sokrates’in savaşı da bu insan tanrılarına yönelik olmuştur. Sokrates devlet
yönetiminde insanların koyduğu kanunların etkili olması gerektiğini savunmuştur.
İnsanların tabularını yıkmaya çalışan Sokrates eski
tanrıların yerine yenilerini koymak ve gençlerin ahlakını bozmaktan yargılandı.
Öğrencilerinin kaçması için yaptıkları teklifleri reddeden Sokrat, 502 yargıç
tarafından yargılanarak ölüme mahkûm edildi. Öldürüldüğünde yetmiş yaşında olan
Sokrates günümüzde kahraman olarak anılmaya devam ediyor. “Benim tek bildiğim, hiçbir şey bilmediğimi
bilmektir.”
Eflatun (Platon)’un
Aristokrasisi
Eflatun Atina’da doğmuş zengin bir ailenin çocuğudur.
Eflatun aynı zamanda Sokrates’in de öğrencisidir. Eflatun’a göre devlet
içerisinde meydana gelen bozulmalarının kaynağı soysuzlaşmadır. Eflatun
aristokrasiyi yani seçkinler zümresinin toplumu yönetmesi gerektiğini savunur.
Eflatun’un ideal devlet düzeninde üç sınıf vardır. Bunlar:
İşçi ,çiftçi, ve sanatkarların oluşturduğu sınıf, askerlerin oluşturduğu sınıf,
en üst mevki idarecilerin oluşturduğu sınıftır.
Bu sınıflar arasındaki geçiş de belirli şartlara sahiptir.
Askerler ve idareciler Eflatun’un aristokrasisine göre mal, mülk edinemezler.
Asker ya da idareci olarak görev yapacaklar gönüllü seçilen ve zengin olan
kimseler olmalıdır. Bu sınıflardaki kişiler gelişi güzel evlenemezler. Bu
kişilerin evlendikleri şahıslar da seçkin kişiler olmalıdır.
Eflatun’un ideal devletinde sıkı nüfus kontrolü de yer
almaktadır. Aşırı fakirlik ve aşırı zenginlik bu sistemde bulunmamalı, insanlar
birbirlerini sevmelidir. Kurallar ve kanunlar filozoflar tarafından
koyulmalıdır.
Aristo
(Monarşi,
Aristokrasi, Politeia)
Aristo İslam felsefecilerini etkileyen önemli bir isimdir. Aristoculuk İslam âleminde Meşşâi Okulu adıyla
ünlenmiştir. Aristo’nun Politika eseri İslam yazarları tarafından Kitabü’s
Siyase adıyla tercüme edilerek kullanılmıştır. Aristo’nun köleliği savunan bir
felsefesi vardır. Ona göre kölelik normal bir durumdur. Aristo kölelerin insan
ve hayvan arasındaki bir mal olarak görülmesini savunarak diğer felsefecilerden
ayrılır. İslam bilginleri de Aristo’nun kölecilik anlayışına karşı çıkar.
Aristo’ya göre üç tür iyi devlet yönetim şekli vardır.
Bunlar; tek kişinin yönetimi monarşi, erdemli azınlığın yönetimi aristokrasi,
çoğunluğun yönetime hâkim olduğu politeia.
Aristo’nun adaletinde eşitlik yoktur, çünkü insanlar
toplumda eşit değildir. Bu durum yönetimleri de etkilemektedir. İyi bir
demokrasi özgür olmaya, iyi bir aristokrasi erdemli olmaya, iyi bir oligarşi
zengin olmaya bağlıdır.
Aristo ayrıca Makedonya Kralı Büyük İskender’e de hocalık
yapmıştır.